+44(0) 121 311 0550 info@millenniumcargo.com

Ben biraz tarih meraklısıyım. Her zaman öyleydim.

Geçmiş hakkında bir şeyler öğrenmenin beni çok mutlu eden bir yanı var. Hikâyeler. İnsanlar. Kararlar. Sonuçlar. Ve bugün yaptıklarımızın çoğunun geçmişteki olaylar tarafından şekillendirilmesi.

Örneğin, Büyük Londra Yangını'nı ele alalım. Eylül 1666. Pudding Lane'deki bir fırında küçük bir yangın çıktı. İlk başta büyük bir sorun değildi, ancak birkaç saat içinde tam bir cehenneme dönüştü.

O zamanlar Londra, dar sokaklar ve yan yana dizilmiş ahşap iskeletli evlerden oluşuyordu. Alevler bir kez yayıldıktan sonra, hiçbir şansları kalmadı. Dört gün boyunca süren yangın, 13.000'den fazla evi, 87 kiliseyi ve St. Paul Katedrali de dahil olmak üzere düzinelerce kamu binasını yok etti. Tahmini 70.000 kişi evlerini kaybetti ve ölü sayısı bilinmiyor, hatta tartışmalı... 6 ila 100 arasında insanın hayatını kaybettiği düşünülüyor. 

Trajikti. Korkunçtu. Berbattı. Ama çoğu insanın gözden kaçırdığı nokta şu... O yangın -yıkıma rağmen- aynı zamanda daha iyi bir şeyin başlangıcıydı. Şehri yeniden inşa etmeye zorladı. Daha akıllı. Daha güçlü. Daha akıllı. Dar sokaklar ve yanıcı maddeler gitti. Yerine daha geniş sokaklar, tuğla binalar ve İngiltere'deki ilk gerçek yapı yönetmelikleri geldi. Hatta bazıları yangının, şehrin fareler ve hastalıklarla dolu kısımlarını temizleyerek vebayı yok etmeye yardımcı olduğuna inanıyor. Bir dönüm noktasıydı. Felaketin geçmişi sildiği o nadir anlardan biriydi.

Her şey dağıldıktan sonra ilerlemenin ne kadar sık ​​gerçekleştiği komik, değil mi? İşler yolunda giderken değişime direnme eğilimindeyiz. Ancak baskı altında olduğumuzda, durup yeniden düşünmeye zorlandığımızda, gerçek atılımlar genellikle o zaman gerçekleşir. İster kaybedilen bir müşteri, ister başarısız bir proje, ister kötü giden bir işe alım olsun, bu zor anlar çok daha iyi bir şeyin kıvılcımı olabilir. Ve deneyimlerime göre, zorlukların üstesinden gelenler daha güçlü çıkarlar.

İşte bu hafta size sorum... Sizin "Büyük Ateşiniz" hangisi? Her şeyin ters gittiği ama geriye dönüp baktığınızda sizi farklı şeyler yapmaya iten o an? Bana bildirin, hikayenizi duymayı çok isterim.