+44(0) 121 311 0550 info@millenniumcargo.com

Muhtemelen artık biliyorsunuzdur... Müziği severim. Her zaman sevdim.

Birmingham'da mümkün olduğunca çok konsere gitmeye çalışıyorum... Burada irili ufaklı arenalar ve mekanlar var ve birçok "yıldız" evimin hemen aşağısında sahne alıyor. Hatta Black Sabbath/Ozzy Osbourne'un ne yazık ki vefat etmeden önceki son konserine yetişecek kadar şanslıydım. Tam bir efsane. Ne gün ve geceydi ama... Canlı müzikte bir şeyler var, değil mi? Atmosfer. Kalabalık. Işıklar söndüğünde hissettiğiniz o his.

Ama bugün, duymuş olabileceğiniz başka bir gruptan bahsetmek istiyorum... Beatles. Çoğu insan Beatles'ı bir gecede ortaya çıkan bir fenomen olarak düşünür. Akılda kalıcı şarkıları ve tepeden tırnağa saç kesimleriyle dünyayı fetheden Liverpool'lu dört genç. Ama işler öyle olmadı. Şöhret, televizyon şovları ve biletleri tükenen stadyumlardan önce Hamburg'da tam anlamıyla çalışıp didiniyorlardı. Küçük, dumanlı kulüplerde sahne alıyorlardı. Sekiz saatlik setler çalıyorlardı. Geceler boyu. Sıkışık koşullarda yaşıyorlardı. Müzikten çok birayla ilgilenen gürültücü müşterilerle dolu yarı boş salonlara performans sergiliyorlardı...

Yıldız değillerdi. Henüz değillerdi. Ama zanaatlarını orada öğrendiler. Hamburg'daki o uzun geceler onları şekillendirdi. Seslerini güçlendirdi. Özgüvenlerini geliştirdi. Onlara kalabalığı nasıl kontrol edeceklerini öğretti... Dünya onları izlerken, artık hazırdılar.

İşte insanların gözden kaçırdığı kısım da bu. Sözde "bir gecede başarı"nın arkasında genellikle yıllarca süren, fark edilmeyen, gösterişsiz sıkı çalışma vardır. Bunu iş dünyasında da görüyorum. Birdenbire ortaya çıkan şirketler - büyük ihtimalle yıllardır arka planda çalışıp çabalıyorlar. Hata yapmak, öğrenmek, gelişmek, hazırlanmak... Kimsenin alkışlamadığı şeyler bunlar - ama fark yaratan da bu.

Yani şu anda o aşamadaysanız - saatler harcıyor, çalışıyor ve kimsenin fark edip etmediğini merak ediyorsanız - devam edin. Belki de Hamburg yıllarınızdasınız. Peki ya o an geldiğinde? Hazır olacaksınız.

Peki, perde arkasında sessizce üzerinde çalıştığınız ve doğru anı beklediğiniz bir şey var mı? Bana bildirin; ne üzerinde çalıştığınızı duymayı çok isterim.