+44(0) 121 311 0550 info@millenniumcargo.com

Herkesi memnun edemezsin değil mi?

Birkaç hafta önce Şangay'daki havaalanında eve dönüş uçağımı bekliyordum. Kapının yakın zamanda açılması gerekiyordu, bu yüzden hepimiz düzenli bir sıraya girdik.  

Artık seyahat ederken bile cıvıl cıvıl bir çatlakım. Beklerken küçük bir ıslık çalmaya başladım. Gürültülü veya iğrenç bir şey yok. Sadece zaman geçirmeye yardımcı olacak küçük, mutlu bir ıslık. Yanımda sıradaki birkaç kişi gülümsedi, hafif eğlencemin tadını çıkardılar. Ne yazık ki, havaalanında herkes bu kadar neşeli değil gibi görünüyor. "Çeneni kaparmısın?" Sıradan rastgele bir adam aniden şunu söyledi.

Artık beni tanırsın… Ben arkadaş canlısı, çatlak biriyim ama böyle bir kabalığa gerek yok. Eğer ıslığım onu ​​rahatsız ediyorsa kibarca sorabilirdi ve ben de memnuniyetle yerine getirirdim. Ama "Kapa çeneni" bana özellikle yardımcı olma konusunda ilham vermiyor... Bu yüzden onu görmezden geldim ve neşeli melodimi ıslıkla çalmaya devam ettim. Hikayenin detaylarıyla sizi sıkmayacağım ama adam düzgün bir şekilde başladı, yaygaraya neden oldu ve kibar olsaydı orada olmasına gerek olmayan bir sürü sıkıntıya neden oldu.  

Tepkilerin bu kadar farklı olabilmesi çok tuhaf değil mi? Felixstowe'da sadece birkaç hafta önce, bir kafedeydim, tıpkı havaalanındaki gibi gemileri izliyordum ve ıslık çalıyordum. Bu sevimli yaşlı canım geliyor, gülümsüyor, ıslık çalmamdan ne kadar keyif aldığını anlatıyor, ona "eski güzel günleri" hatırlatıyor.

Sadece göstermeye gidiyor, değil mi? Herkesi her zaman memnun edemezsiniz. Yani hikayenin dersi, denemeyi bırakmaktır! Kendi melodinizi bilin ve yine de ıslık çalın! Bazı insanlar senin havanı sevmese bile…  

Peki ya sen? Toplum içinde rastgele bir kişinin size kaba bir şekilde tekme attığını gördünüz mü? Hikayelerinizi dinlemeyi çok isterim…  

İngilizce