Londra Metrosu'nun büyük bir hayranı değilim. Yani gerçekte kim?
Gürültülü, sıkışık, pis kokulu ve başka bir yerde olmak isteyen mutsuz insanlarla dolu. Bununla birlikte, bu seyahat etmenin etkili bir yolu, bu yüzden Çin Büyükelçiliğini ziyaret etmek için yakın zamanda Londra'ya yaptığım bir gezide kendimi yoğun Kuzey hattında bir koltuğa sıkışmış buldum. Duraklardan birinde kapılar açıldı ve yaklaşık 30 çocuktan oluşan büyük bir kalabalık vagona doluştu. Bunlar, St Paul Katedrali'ni ziyaret etmek için okul gezisine çıkmış, muhtemelen 6 ya da 7 yaşlarında olan küçük kıskaçlardı. Ne oldu? Kaos ortaya çıktı. Bu 30 kadar çocuk arabayı ele geçirdi, gevezelik ediyor, bağırıyor, bana çarpıyor ve hatta üzerime tırmanıyor! Bilek ısıranlarla ilgilenmekle görevli beş yorgun görünüşlü öğretmen vardı ve ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlardı. Çocuklara bana biraz yer vermelerini söylediler ama çocuklar dinlemedi.
Artık sinirlenebilirdim. Aslında kafamın içinden başladım. Ama sonra farklı bir yaklaşım benimsedim. meşgul olmaya başladım.
Onlara söylemek ya da sinirlenmek yerine onlarla etkileşime girmeye başladım. Onlara nereye gittiklerini, kaç yaşında olduklarını, paketlerindeki öğle yemeğinde ne olduğunu sordum... Onlar da etrafta zıplamayı bırakıp kıpırdamadan oturup dinlemeye başladılar ve o andan itibaren hepimiz çok güzel bir yolculuk geçirdik.
Çocuklarım bu kadar küçük olmayalı uzun zaman oldu ama beni eskilere götürdü. Görüyorsunuz, çocuklar olaylara farklı bakıyorlar. Kutunun dışında düşünüyorlar. Çok dokunsal, şu andaki bir dünyada yaşıyorlar. Ve eğer dinlemeye istekli olursak onlardan çok şey öğrenebiliriz.
Hayatın ve işin her alanında aynı olduğunu düşünüyorum. Ne kadar sıklıkta kontrolden çıktınız, varsayımlarda bulundunuz ya da ilk önce etkileşime girmeden ve soru sormadan bir şeyden rahatsız oldunuz? Kendi duygularınıza, fikirlerinize, düşüncelerinize ve görüşlerinize çok fazla takılıp kaldığınız için kaç kez öğrenme fırsatını kaçırdınız?
İş hayatında “uzman” olmamız yönünde baskı görüyoruz. Her şeyi bilmek ve her şeyi çözmek. Ama aslında öğrenmek hiç durmaması gereken bir şey. Ve bazen en inanılmaz şeyleri, öğrenmeyi en az beklediğimiz insanlardan öğreniriz.
Dolayısıyla bir dahaki sefere sinir bozucu bulabileceğiniz bir durumla karşılaştığınızda farklı bir yaklaşım benimseyin. Kendinize burada ne öğrenebileceğinizi sorun. Sorular sor. Kendinizi mevcut zihniyetinizin veya bakış açınızın dışına itin ve dünyanızın nasıl değişmeye başladığını görün.
Peki ya sen?
Son zamanlarda ilginç öğrenme anlarınız oldu mu? Onlar hakkında bir şeyler duymayı çok isterim…