Kulağa harika gelen bir şey için hiç para ödediniz mi...?

Ama oraya vardığınızda tamamen kandırıldığınızı fark etmek mi? İşte tam olarak bu, 2008'de binlerce ailenin New Forest'ta "Lapland" olarak adlandırılan, büyülü bir Noel harikalar diyarı olarak vaat edilen yere akın etmesiyle yaşandı.

Ne elde ettiler? Çamurlu bir otopark, birkaç üzgün görünümlü süsleme ve başka bir yerde olmayı tercih edecekmiş gibi görünen bir Noel Baba. Çocuklar ağladı, ebeveynler öfkelendi, Tüketici Hakları Kurumu devreye girdi… Ve birkaç gün içinde kapatıldı. Bu, İngiltere'nin gördüğü en büyük mevsimlik fiyaskolardan biriydi (muhtemelen sadece Willy Wonka Deneyimi'nden sonra!) – ve tüm bunlar birilerinin aşırı vaatlerde bulunup ciddi anlamda yetersiz performans sergilemesi yüzünden oldu.

Şimdi, muhtemelen şöyle düşünüyorsunuzdur… Chadd, ben Noel Baba değilim, deneyim satmıyorum ve ağlayan çocuklar asla çalışma günümün bir parçası değil… Ama burada her işletme sahibinin anlaması gereken ciddi bir nokta var. Aşırı vaatlerde bulunmak ve vaat edilenden azını yerine getirmek, iş dünyasında güveni yok etmenin en hızlı yollarından biridir. İster Lapland biletleri, ister lojistik hizmetleri, ister koçluk satıyor olun, fark etmez – hepsi aynı. Çünkü insanlar onlara nasıl hissettirdiğinizi hatırlarlar. Ve eğer onlara sihir vaat edip çamur dolu bir çukur teslim ettiyseniz… bu akılda kalır.

Nakliye sektöründeki dünyamda bunu sürekli görüyorum… Nakliyeciler her şeyi, her yerde, herkesten daha hızlı ve daha ucuza yapabileceklerini vaat ediyorlar. Sonra da gecikmeler, bahaneler, kötü hizmet ve gerçekten önemli olduğunda sessizlik. Müşterilerin bunu anlaması uzun sürmüyor. Ve bir kere güveni kırdığınızda, geri kazanmak on kat daha zor oluyor.

Bu yüzden Millennium'da, sunamayacağımız bir şeyi abartarak satmaktansa, baştan dürüst olmayı tercih ederim. Az söz verip çok şey sunmayı tercih ederim – çünkü gerçek ilişkiler böyle kurulur. Uzun vadeli ilişkiler. İnsanların tekrar tekrar geri döndüğü, çünkü sözünüzün arkasında durduğunuzu bildikleri ilişkiler.

Aynı şey koçluk tarafım için de geçerli. İşletme sahiplerinin büyük laflar ettiğini gördüm… süslü marka imajı, şık web siteleri, iddialı vaatler – ama perde arkasında her şey derme çatma ve umutla bir arada tutuluyor. Yanlış anlamayın, hırs harika bir şey! İnşa ettiğiniz şey, sunduğunuz şey ve insanlara nasıl yardımcı olabileceğiniz konusunda heyecanlı olmalısınız… Ama bunları yerine getirebileceğinizden emin olun. Çünkü uzun vadeli, sürdürülebilir iş büyümesini sağlayan şey budur. 

İşte üzerinde düşünmeniz gereken bir şey… İşletmenizin hangi alanlarında aşırı vaatlerde bulunup yetersiz sonuçlar elde ediyorsunuz? 2026'da neleri daha iyi yapmak istiyorsunuz? Düşüncelerinizi duymayı çok isterim